TÜİK tarafından yayınlanan 2020 yılı istatistiklerine göre taşımacılık hizmeti; ülkemizin hizmet ihracatı içerisinde %64,6 ile ilk sırada yer almaktadır. Bu denli önemli olan sektöre yönelik olarak belirli şartlar uyarınca kara, hava, deniz ve demiryolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma hizmetleri KDV’den istisna edilmiştir. KDV Genel Uygulama Tebliği uyarınca bu kapsamda iade talebinde bulunacak mükelleflerden yetki belgesi (C2) aranılmaktadır.
Ancak, uygulamada, bu yetki belgelerinin usulüne uygun olarak kullanılmadığı görülmektedir.
Taşımacılık istisnasına ilişkin yasal düzenleme
Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek taşıma işleri KDV’den istisna bulunmaktadır (KDV Kanunu, Mad. 14).
Taşımacılık istisnasına ilişkin detayların yer aldığı KDV Genel Uygulama Tebliği’nin II/C bölümünde yapılan açıklamalara göre, yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’ den geçerek yabancı bir ülkede sona eren (transit taşımacılık) ve yabancı ülkede başlayıp Türkiye’ de sona eren ya da Türkiye’ de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren (uluslararası taşımacılık), deniz, hava, karayolu ve demiryolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işleri KDV’den istisnadır. Tam istisna niteliğinde bulunan bu işlemler nedeniyle yüklenilip indirim konusu yapılamayan KDV’ler ise, taşımacılık yapanlara iade edilmektedir (KDV Kanunu, Mad. 14, 32).
KDV iadesinde hangi belgeler aranılıyor?
Taşımacılık istisnasından kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranılmaktadır:
- Standart iade talep dilekçesi,
- İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi,
- İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi,
- İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu,
- Satış faturaları listesi,
- Uluslararası taşımacılık faaliyetinin yürütülmesi için ilgili mevzuat gereğince yetki belgesi alınmasının zorunlu olması halinde, söz konusu belge
- Taşımacılık işinin mahiyetine göre tebliğde sayılan diğer belgeler.
Uluslararası taşımacılık yetki belgesini kim veriyor?
Yukarıda sayılan belgelerden, “uluslararası taşımacılık faaliyetinin yürütülmesi için ilgili mevzuat gereğince yetki belgesi alınmasının zorunlu olması halinde, söz konusu belge”, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından verilmektedir. İlgili Bakanlık tarafından yetki belgeleri ile ilgili düzenleme Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde yer almaktadır.
Söz konusu Yönetmelikte yer alan düzenlemeler aşağıdadır:
- Kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yolcu ve yük taşımacılığı faaliyetinde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları faaliyete uygun olan yetki belgelerini ilgili bakanlıktan almaları zorunludur. (Mad.5)
- Bir taşıt belgesine kayıtlı olmayan taşıtların terminallere, yükleme veya boşaltma noktalarına giriş ve çıkışlarına, sınır kapılarından çıkışlarına izin verilmemektedir. (Mad.9)
- Yetki belgeleri, satılamaz ve devredilemez. (Mad.9)
- Yetki belgesi sahipleri; yapacakları taşımacılık faaliyetlerinde sadece kendi taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtları kullanabilirler. (Mad.30)
- Bir yetki belgesi sahibinin taşıt belgesine sözleşmeli olarak kayıtlı taşıtların sahipleri kendi nam ve hesabına taşıma yapamazlar. (Mad.40)
- C2 türü yetki belgesi alınabilmesi için en az, 8 adet özmal birim taşıt ve 320 tonluk asgari kapasite ile 100.000 Türk Lirası sermayeye sahip olunması gerekmektedir. (Mad.14)
Yetki belgelerinin devri veya satışı yapılabilir mi?
Yukarıda yer verilen yönetmelik hükümlerinden anlaşılacağı üzere; karayolu yetki belgelerinin satılması ve devredilmesi mümkün değildir.
Bir mükellefin taşımacılık faaliyeti yapabilmesi için yetki belgesine sahip olması gerekmektedir. Yetki belgesine sahip olmak için gerekli şartları sağlayamayan mükellefler, araçlarını yetki belgesi sahibi firmalara kiralamaktadırlar. Bu şekilde araçlarını yetki belgesi sahibi firmaların kiralık araçlar listesine ekleterek bu firmaların unvanı altında faaliyet gösterebilirler. Bu durumunda taşıtını bir yetki belgesi sahibinin taşıt belgesine sözleşmeli olarak kaydettiren mükelleflerin kendi nam ve hesabına taşımacılık faaliyetinde bulunmaları yasaktır.
Uygulamada bazı mükelleflerin yukarıda yer verilen hükümlere aykırı olarak hareket ettiklerine rastlanılmaktadır. Yetki belgesine haiz olmayan firmalar, taşıtlarını yetki belgesi sahibi firmalara kiralamak suretiyle ilgili firmanın taşıt belgesine sözleşmeli olarak kaydettirmiş olmalarına rağmen kendi nam ve hesaplarına taşımacılık faaliyetine devam etmektedirler. Bu duruma KDV iadelerinde sıkça rastlanılmaya başlanılmıştır.
Durumu bir örnek ile açıklamak gerekirse; A firması 2 adet kamyona sahip ve ilgili yönetmelik uyarınca asgari araç şartını sağlayamadığı için C2 türü yetki belgesi bulunmamaktadır. Bu sebeple A firması 2 adet aracını C2 türü yetki belgesi bulunan B firmasına sözleşme düzenlemek suretiyle kiralamış ve B firması da kiralama sözleşmesine istinaden söz konusu 2 adet aracı sahibi bulunduğu C2 türü yetki belgesi ekinde yer alan taşıt listesine kiralık araç olarak kaydettirmiştir. Bu durumda araçlar B firmasına kiralandığı için hukuken tasarruf hakkı B firmasına geçmiştir ve A firmasının B firması adına taşımacılık yapması gerekmektedir. Ancak uygulama da karşılaşılan durum ilgili mevzuatta yer alan düzenlemelerden farklılık göstermektedir. Araçlarını kiralayan A firması, B firması adına taşımacılık faaliyetinde bulunması gerekirken ilgili yönetmelik uyarınca yasak olmasına karşın kendi nam ve hesabına taşımacılık faaliyetinde bulunmakta ve taşımacılık faturasını KDV istinası kapsamında kendisi düzenlemektedir.
İdarenin konuyla ilgili görüşü;
Yukarıda yer verilen konuya ilişkin olarak bir mükellef, C2 yetki belgesine haiz firmadan kiraladığı C2 yetki belgesine istinaden kendi mülkiyetinde olan araçları ile taşımacılık faaliyetinde bulunduğunu ve bu taşımacılık faaliyetine ilişkin olarak fatura ve irsaliyeyi kendisinin mi yoksa yetki belgesi sahibi firmanın mı düzenlemesi gerektiği yönünde idareden talep etmiştir.
Hatay Vergi Dairesi Başkanlığı vermiş olduğu özelgede; özelge talep eden mükellefin C2 yetki belgesi sahibi firma ile sözleşme imzalamak suretiyle kendi mülkiyetinde olan araçları C2 yetki belgesi sahibi firmaya kiralaması ve onun ünvanı altında taşımacılık yapmasından dolayı taşıma irsaliyesi ve faturanın C2 yetki belgesi sahibi firma tarafından düzenlenmesi gerektiğini belirtmiştir (Hatay VDB’nin 16.05.2013 tarih ve 8031814 010.01[VUK 2013/17.]61 sayılı özelgesi).
Bir başka mükellef ise, C2 yetki belgesi sahibi firma ile yaptıkları sözleşmeye istinaden ilgili firma adına ve bu firmanın C2 belgesiyle yurtdışına taşımacılık faaliyetinde bulunduğunu belirterek, C2 belgesine sahip firmaya kendisi tarafından düzenlenecek fatura da KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı yönünde görüş istenmiştir.
Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı vermiş olduğu özelgede; uluslararası taşıma işini fiilen yapmasından dolayı mükellefi alt yüklenici olarak değerlendirmiş olup, mükellef tarafından bu işi bütünüyle yüklenen organizatör firmaya düzenlenecek faturalarda uluslararası taşımacılık istisnasından yararlanılmasının mümkün bulunduğunu belirtmiştir (Kocaeli VDB’nin 02.08.2013 tarih ve 93767041-[KDV-2012/7.]-148) sayılı özelgesi).
Değerlendirme;
Hatay Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen özelgede net bir şekilde ifade edildiği üzere; taşımacılık faturasının araçlarını kiralayan firma tarafından değil yetki belgesi sahibi tarafından düzenlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla taşımacılık istisnası kapsamında KDV iade talebinde bulunması gereken firma; araçlarını kiralayan firma değil, yetki belgesi sahibi firma olmalıdır.
Ancak, yaptığımız değerlendirme ile farklılık gösteren Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığının vermiş olduğu özelgede, yetki belgesi olmayan ancak taşımacılık işini fiilen yapan firmanın, işi bütünüyle yüklenen organizatör firmaya düzenlenecek faturalarda taşımacılık istisnasından yararlanılacağı belirtilmiş olup, bu görüşe dayanak olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinde yer alan “istisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin tamamının veya bir kısmının başka taşımacılara yaptırılması halinde, gerek taşıma işini yaptıran firmaya karşı muhatap olarak işi yüklenen organizatör firmanın, gerekse ikinci derece yüklenici olarak fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamına girdiğinden her iki faaliyetin de vergiye tabi olmayacağı” yönündeki düzenleme dayanak gösterilmiştir.
Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığının vermiş olduğu özelgenin hatalı olduğu değerlendirilmektedir. Şöyle ki; yetki belgesi olmayan bir firma, yetki belgesi sahibi bir firma adına ve bu firmanın C2 belgesi ile taşımacılık yapabilmesi için kendi öz malı olan araçlarını yetki belgesi sahibi firmaya sözleşme düzenlemek suretiyle kiralaması gerekmektedir. Bu durumunda araçlarını kiralayan firma artık yetki belgesi sahibi firma adına taşımacılık yapmaktadır. Bu durumda tebliğ hükmünde yer alan işlerin tamamının veya bir kısmının başka firmalara yaptırılması durumu gerçekleşmemektedir. Çünkü yetki belgesi olmayan firma araçlarını bir başka firmaya kiraladığı için ilgili yönetmelik uyarınca artık kendi adına taşımacılık yapamayacağı için bir alt taşeronluk durumu da oluşmamaktadır. Yetki belgesi sahibi organizatör firma üstlendiği işin sorumluluğunu araçlarını kiraladığı firmaya devretmeden kiraladığı araçlarla taşımacılık faaliyetini yürütmektedir. Bu durumda aracını kiraya veren firma tarafından ikinci derece yüklenici olarak taşımacılık faaliyeti değil araç kiralanması söz konusu olduğundan aracını kiralayan tarafından organizatör firmaya düzenlenmesi gereken fatura taşımacılık faturası değil, kiralama faturası olmalıdır. Kiralama işleminin taşımacılık istisnasından yararlanması mümkün bulunmadığından, araç kiralama işleminin genel hükümler çerçevesinde KDV’ ye tabi olması gerekmektedir.
Sonuç olarak;
KDV Genel Uygulama Tebliği uyarınca uluslararası taşımacılık faaliyetinin yürütülmesi için ilgili mevzuat gereğince yetki belgesi alınmasının zorunlu olması halinde, söz konusu belgenin taşımacılık istisnası kapsamında iade talebinde bulunan mükelleflerden aranılması gerekmektedir. İlgili mevzuat olan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 5. maddesinde kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yolcu ve yük taşımacılığı faaliyetinde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları faaliyete uygun olan yetki belgelerini ilgili bakanlıktan almaları zorunlu tutulmuştur. Yönetmelik hükmü açıkça ortaya koymaktadır ki yetki belgeleri gerçek ve tüzel kişiler adına olmalıdır. Dolayısıyla taşımacılık istisnası kapsamında KDV iade talebinde bulunan mükelleften aranacak yetki belgesinin de mükellef adına olması gerekmektedir.
Yetki belgesi olmayan mükelleflerin araçlarını yetki belgesi sahibi firmalara kiralamak suretiyle yetki belgesi sahibi firmaların araç listesine kaydettirilmesi aranılan şartı yerine getirmemekte olup, taşımacılık istisnası kapsamında KDV iade talebinde bulunması gereken mükellefler, yetki belgesi adlarına düzenlenmiş olan mükellefler olmalıdır.
MUSTAFA GÜL
dunya.com
03.08.2022