GİRİŞ
Yazımızda meslek mensuplarının bağımsız büro veya mesleki şirketlerde imza yetkilisi olarak faaliyet gösterirken, aynı zamanda başka bir işyerine bağlı olarak 4/a kapsamında SSK’lı olarak çalışabilmelerinin mümkün olup olamayacağı irdelenecektir.
3568 SAYILI YASA NE DİYOR?
3568 sayılı Yasa’nın (Yasaklar) başlıklı 45. maddesinin 1. Paragrafında ‘SMMM’ler bu ünvanlarla, YMM’ler ise bu ünvan ve tasdik yetkisiyle, yine aynı Yasa’nın 2. maddesinde yazılı işlerin yürütülmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilere tabi ve onların işyerlerine bağlı olarak hizmet akdi ile çalışamazlar…’ yasal düzenlemesi bize iki kısıt getiriyor. Bu iki kısıt;
- Başka ünvan-görev tanımıyla SSK’lı olunmalıdır.(SMMM ve YMM ünvanları kullanılamaz.)
- 3568 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde yazılı işlerin haricinde işler yapılmalıdır.(Örneğin bir pazarlama müdürlüğü veya idare müdürlüğü işi kapsamında iş akdi ile bir işyerine tabi yahut bağlı olarak çalışılabilir.)
Meslek mensupları (SMMM ve YMM’ler) bu iki durum/kısıt haricinde tüm sgk meslek kodlarına haiz işleri ssk’lı olarak hizmet akdi ile yapabilirler.
3568 SAYILI YASA KAPSAMINDA SSK’LI OLARAK HİZMET AKDİ İLE YAPILAMAYACAK İŞLER
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler İçin;
Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;
a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.
b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapma.
c) Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.
Yeminli Malî Müşavirler İçin;
Yukarıdaki (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun 12 nci maddesine göre çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır. Yeminli malî müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazlar ve muhasebe bürolarına ortak olamazlar.
ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİĞE BAKALIM
Yönetmeliğin 44. maddesinde hizmet akdi ile çalışamama başlığında ‘SMMM ve YMM’ler gerçek ve tüzel kişilere tabi ve onların işyerlerine bağlı olarak hizmet akdi ile çalışamazlar’ der.
Halbuki 3568 sayılı Yasa, SMMM ve YMM’lerin iki kısıtın haricinde SSK’lı olabileceğini öngörmüştür. Diğer bir ifade ile Yasa; SMMM’lerin bu ünvanla, YMM’lerin bu ünvan ve tasdik yetkisiyle 3568 sayılı Yasa’nın 2. maddesindeki işlerin görülmesi/yürütülmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilere tabi ve onların işyerlerine bağlı hizmet akdi ile çalışmayı yasaklamaktadır.
Yönetmelik; Yasa’nın aksine daha geniş yorum getirmiş ve hiçbir şekil ve şartta ikinci bir işte çalışılamayacağını öngörmüştür. Yönetmelik Yasa’ya aykırı olarak, Yasa’da sınırları net olarak çizilmiş iken, Yasa’dan daha sınırlayıcı düzenleme getirmektedir. Yasa’da öngörülmeyen bir düzenlemeyi Yönetmelik ile öngöremezsiniz. Yönetmelik bir alt düzenleme ve hiyerarşik olarak Yasa’ya aykırı olamaz.
Bu yönetmeliğin 44. maddesinin işlevsiz olduğu ve uygulanamayacağı açıktır. Bu maddeye istinaden düzenlenecek disiplin cezaları da yargıdan dönecektir.
TÜRMOB GENELGE’DE NE DEMİŞ?
22.06.2011 tarihli 2011/11 sayılı Genelge’de, 3568 sayılı Yasa’nın 45. maddesi amir hüküm olarak kabul edilmesine rağmen, Yasa ve Yönetmeliğe atıfta bulunarak Yasa’ya aykırı olarak aşağıdaki düzenlemeyi getirmektedir.
‘3568 sayılı Yasa’ya göre ruhsat alarak bağımsız büro faaliyetinde bulunan yahut mesleki şirketlerde imza yetkili olan meslek mensuplarının aynı zamanda bir işyerine bağlı olarak çalışmaları mümkün değildir.
Muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleği, mesleğin konusuna giren işlerin bizzat meslek mensubunca yapılmasını gerekli kılmaktadır.
Açıklanan nedenlerde 5510 sayılı Yasa’nın 4/a bendi kapsamında çalışmalarına da olanak bulunmamaktadır.’
Genelge Yasa hükmü amir iken, aynı Yönetmelikte olduğu gibi kapsamı sınırlayıcı ve Yasa’ya aykırı düzenleme getiremez. Fiilen böyle bir düzenleme vardır ama işlevsiz kalacaktır.
Yine tekrarlayacak olursak, gerek Yönetmelik gerek se Genelge’nin Yasa’ya aykırı olması nedeniyle düzenlenecek disiplin cezaları yargıdan dönecektir.
SOSYAL GÜVENLİK KANUNLARI UYARINCA YASAK YOK..!
5510 sayılı Yasa’nın 53. maddesinde 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile Bağ-kur kapsamında olanlar bir diğer işyerinde SSK’lı olabilirler. Bu halde aralıksız SSK’lı olunduğu sürece Bağ-kur prim ödeme yükümlülükleri sona erer. Bu ilke meslek mensupları içinde geçerlidir.
Daha önce başlayan sigortalılık anlayışı terk edilmiş olup, yerine sigortalılığın birbirine üstünlüğü ilkesi benimsenmiştir.
Meslek mensubu 3568 sayılı Yasa’nın 2.maddesindeki işler dışında ve meslek ünvanını kullanmadan bir işyerine bağlı hizmet akdi ile SSK’lı olarak çalışabilir. Yalnız iki kıstasa dikkat edilmelidir.
Bu durumda 4/a sigortalılığı 4/b sigortalılığına göre üstünlük sıralaması ilkesinde önde gelir. Böylece 4/a sigortalılığı iptal edilemez ve disiplin cezası da uygulanamaz.
Aksi halde, 3568 sayılı Yasa’nın 2.maddesindeki işlerin görülmesi ve meslek ünvanının kullanılması halinde 4/a kapsamında sigortalı olarak çalışılamaz. Çalışılması halinde 4/a kapsamındaki sigortalılık iptal edilecek ve meslek odaları tarafından mesleki faaliyetten alıkoyma disiplin cezası uygulanacaktır.
KONU İLE İLGİLİ YARGI KARARLARINA BAKIŞ
Ankara 9. İdare Mahkemesi (Esas No:2013/1385 Karar No:2015/504) Kararında;
Mugla SMMM Odası’na kayıtlı olup, meslek ruhsatını alıp çalışanlar listesine kayıt olduktan sonra da hizmet akdi ile çalışmaya devam ettiğinin tespiti cihetiyle bir meslek mensubu hakkında disiplin soruşturması yapmıştır.
Soruşturma sonucu özetle; 6 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası verilmiş, Türmob uygun bulmuş ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca onanarak kesinleşmiştir.
Meslek mensubu ilgili Oda, Türmob ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı birlikte dava etmiştir. Dava sonuç ve kanaati şöyledir:
‘Kanun ve yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde SMMM’lerin bu ünvan ve tasdik yetkilerine ilişkin olarak gerçek ve tüzel kişilere tabi hizmet akdi ile çalışmalarının yasaklandığı, Ancak SMMM ünvanını kullanmadan bir başka gerçek ve tüzel kişiye tabi olarak hizmet akdi ile çalışmasının önünde yasal yönden bir engel bulunmadığı anlaşıldığından, ilgili disiplin cezasında hukuku uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.’ Diyerek;
Yargı ayağı disiplin cezasının Yasa’ya aykırı olduğu sonucuna varmıştır.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
SMMM ve YMM’ler SSK’lı olabilir. Meslek mensuplarının Yasa’da belirtilen bu ünvanla çalışamazlar (45. Md) ve bu işleri göremezler (2. Md) kısıtlara dikkat etmeleri gerekir.
Bu kısıtların dışındaki işleri ve SMMM/YMM ünvanlarını kullanmadan örneğin İdare Müdürlüğü, Pazarlama Müdürlüğü veya Tercümanlık gibi işlerde gerçek ve tüzel kişilere tabi olarak hizmet akdi ile yapabilirler kanaatindeyim.
Tabi ki işin gerçek mahiyeti esas olup, kanuna dolanma olmadan ve gizli anlaşma/sözleşme yapılmadan fiilen Yasa kapsamında görülemeyecek işlerin ifa edilmemesi gerekir. Şu an için uygulama böyle.
Ancak yapılacak bir Yasal düzenleme ile 2.maddedeki işlerinde elbette görülmesi mümkün; meslek mensubu mesleki ruhsata haiz bir diğer kişiyi bürosunda istihdam edip kendisi ikinci bir işyerinde 2. maddedeki işleri hizmet akdi ile SSK’lı olarak yapabilir. Bunun önü ufak bir düzenleme ile açılabilir.
Bu konudaki mevzuatın yeknesaklığının sağlanması için şu yapılmadır. Ya Yasa’yı değiştirmek gerekecek çünkü Yönetmelik ve Genelge şu için Yasa’ya aykırı düzenlemeler getiriyor. Ya da Yönetmelik ve Genelge’yi tekrar Yasa’ya uygun düzenlemek gerekecek çünkü bu ikincil mevzuat işlevsiz kalmaktadır
19.08.2019
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
info@duzeyymm.com
kaynak: muhasebetr.com