İşverenler tarafından sıkça sorulan sorulardan birisi de, anonim şirket mi yoksa limited şirket mi vergisel yönden daha avantajlı?
Bize göre, iki şirket türü arasında vergisel açıdan oldukça önemli bir avantaj söz konusu. Ancak, bu avantajdan yalnızca anonim şirket sahipleri faydalanabiliyor.
Aslında bu düzenleme yıllardır var. Ancak, bilinmiyor oluşundan mı, yoksa bilindiği halde ihmal edilmesinden mi kaynaklı, açıkçası bilemiyoruz. Çünkü, her defasında bu konu unutuluyor veya atlanıyor.
Bahsettiğimiz konu, anonim şirketlerde hisse senedi bastırmanın “Vergisel Avantajı” ile ilgili.
Anonim Şirkette Hisse Senedi Bastırmanın Avantajı Ne?
Anonim şirket ortağı olanlar, eğer ‘‘Şirketin pay (hisse senetleri) varsa’’ ve bu pay (hisse) senetlerini edinme tarihinden itibaren ‘‘2 yıl’’ geçtikten sonra satarlarsa, satıştan doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun gelir vergisine tabi değil. (GVK mükerrer 80. Maddenin 1 ve 4. Fıkraları)
Anonim şirketlerde;
– Ortaklık payları için pay (hisse) senedi bastırılmışsa ve ortaklık payları bu pay senetlerinin iktisap tarihinden itibaren iki yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra elden çıkarılıyorsa, sağlanan kazanç tutarı ne olursa olsun değer artış kazancı kapsamında gelir vergisine tabi olmayacak (GVK mükerrer md. 80/1). Ancak, pay (hisse) senedi bastırılmamış ise, anonim şirket ortağı, hissesini kaç yıl sonra ve kime satarsa satsın, bundan doğan kazanç “Değer Artışı Kazancı” olarak gelir vergisine tabi olacak (GVK mükerrer md. 80/4).
Bu Avantajdan Yararlanmak İçin Ne Yapmak Gerekli?
Vergi avantajından faydalanılabilmesi için, öncelikle anonim şirket ortağı olmanız gerekiyor.
Sonrasında, şirketteki ortaklık paylarınızı temsil eden pay (hisse) senetlerinin bastırılmış olması en önemli ikinci ayrıntı. Çünkü, anonim şirket ortaklık paylarını gösteren pay (hisse) senetlerinin iki yıl elde tutulduktan sonra satılması halinde doğan değer artış kazancının vergilendirilmeyecek olması, pay (hisse) senedinin iktisap tarihinin bilinmesini önemli kılıyor. Dolayısıyla, anonim şirket ortaklarının ortaklık haklarını elden çıkardıklarında ya da çıkarmak istediklerinde vergisel yükümlülüklerini tam olarak yerine getirebilmeleri açısından, pay (hisse) senetlerinin bastırılıp bastırılmadığını ve ne zaman iktisap ettiklerini bilmeleri son derece önemli.
Pay (hisse) senedi üzerinde tasarruf hakkına sahip olunan tarih, iktisap (edinme) tarihi olarak dikkate alınıyor. Ayrıca, anonim şirkete sahip, gerçek kişi ortakların şirketlerinin sermaye artırımına gitmesi dolayısıyla sahip oldukları hisse senetlerinin ve aynı hisse senedinden değişik tarihlerde alım yapıldıktan sonra bunların bir kısmının elden çıkarılması halinde elden çıkarılan hisse senetlerinin iktisap tarihinin belirlenmesi farklılık gösteriyor.
Örneğin, 2001 yılında kurulmuş olan bir anonim şirketin pay (hisse) senetleri 30.04.2018 tarihinde bastırılmışsa, ortakların pay senetlerini iktisap tarihi olarak, bu pay senetleri üzerinde tasarruf hakkına sahip oldukları 30.04.2018 tarihi olarak baz alınacak.
Gelir İdaresi Başkanlığı, konu ile ilgili görüşünü verdiği bir özelgede şu şekilde açıklamış bulunuyor:
“1986 yılında kurulmuş olan söz konusu şirkette ortaklık payları 31/8/2016 tarihinde hisse senedi çıkarılmak suretiyle hisse senedine bağlanmış olduğundan, tarafınıza ait hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak şirket hisse senetleri üzerinde tasarruf hakkına sahip olduğunuz 31/8/2016 tarihinin esas alınması gerekmektedir. Dolayısıyla, 31/8/2016 tarihinde iktisap edilen söz konusu hisse senetlerinin iki yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra elden çıkarılmasından kazanç doğması durumunda, bu kazançlar değer artış kazancı olarak dikkate alınmayacak ve vergiye tabi tutulmayacaktır. Sahibi olduğunuz hisse senetlerinin iki yıldan daha az bir süre elde tutularak satılması durumunda ise elde edeceğiniz kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.” (GİB. Ankara VDB.nin 28.02.2017 tarihli ve 38418978-120(Muk80-16/14)-63676 sayılı özelgesi)
Görüleceği üzere, anonim şirket ortaklık paylarının elden çıkarılmasında (satılmasında) vergiye tabi olmayı öngören iki yıllık sürenin başlaması için, anonim şirket ortaklık pay (hisse) senetlerinin bir an önce bastırılması gerekiyor.
Peki, Sermaye Artırım Yapılırsa Edinme Tarihi Ne Olacak?
Pay (hisse) senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, sermaye ve kar yedeklerinin sermayeye eklenmesi dolayısıyla, yani iç kaynaklardan gerçekleştirilen sermaye artırımlarında, sahip olunan hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, daha önceden sahip olunan hisse senetlerinin iktisap(edinme) tarihinin esas alınması gerekli.
Ayrıca, şirketler tarafından sermaye artırımına gidildiği durumlarda, ortaklar rüçhan haklarını kullanmak suretiyle artırılan sermayeyi temsil eden pay (hisse) senetlerini alabilmektedir.
Pay (hisse) senedi sahipleri tarafından rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değerleri ödenerek sahip olunan pay (hisse) senetleri yönünden iktisap tarihi olarak sahip olunan eski hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınacaktır. Ortakların rüçhan haklarını sınırlamak suretiyle sermaye artırımını temsil eden hisse senetlerinin satılması durumunda ise yeni bir alım işleminin gerçekleştiği kabul edilecektir.
Limited Şirket Sahipleri Bu Avantajdan Neden Faydalanamıyor?
Limited Şirket hisse senetlerinin satışı, iktisap(edinme) süresine bakılmaksızın vergiye tabi.
Limited şirket payları, menkul kıymet olarak kabul edilmediğinden, şirket ortaklarının pay senetlerinin satışının Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80 inci maddesine göre hisse senedi olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmuyor.
Dolayısıyla, gerçek kişi ortakların, limited şirketlerine ait hisselerinin satışı anonim şirketten farklıdır. Herhangi bir süre elinde bekletme şartı olmaksızın, ne zaman satılırsa satılsın, “Değer Artış Kazancı” olarak gelir vergisine tabi.
Peki, Limited Şirket açısından, bahsettiğimiz vergisel avantajdan faydalanmak için çözüm yolu var mı?
Bu noktada ise, cevabımız “tür değişikliği”.
Tür değişikliği (nevi değişikliği), bir işletmenin bir hukuki şekilden diğer bir hukuki şekle çevrilmesi yani hukuki ve ekonomik devamlılığını sürdürmek suretiyle başka bir ticaret şirketi olarak, ortaklık tipine uygun statü ve unvanla ortaya çıkması anlamına geliyor.
Tür değişikliği, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20.maddelerinde yer almakta olup, kurumların tür değiştirmelerinin devir hükmünde olduğu söz konusu kanun maddelerinde açıkça belirtilmiş durumda.
Dolayısıyla, limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi halinde, limited şirket ortaklarına verilen anonim şirkete ait pay (hisse) senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak, ortaklara nevi değiştiren limited şirketin sermayesine iştirak ettikleri tarih esas alınacak.
Öte yandan, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “19.3.3. Devir ve bölünmelerde elde edilen hisselerin iktisap tarihi” başlıklı bölümünde ise, “Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir ve bölünme (kısmi bölünme dahil) hallerinde, devir olan veya bölünen şirketin ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin verilmesine neden olan devir olan veya bölünen şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerekmektedir.” şeklinde açıklama yer almaktadır.
Kısaca, limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi ve hemen ardından “pay (hisse) senedi” bastırılması durumunda, pay senedinin iktisap (yani edinme) tarihi, “limited şirketin kurulduğu tarih olarak” kabul edilecektir.
Sonuç Olarak;
Anonim şirketlerde ortaklık paylarını gösteren pay (hisse) senetlerinin bastırılmış olması, özellikle ortaklık haklarının devrinde büyük bir vergi avantajı sağlıyor.
Şirketin ‘‘hisse senetleri yoksa’’ yani “hisse senedi bastırılmamışsa”, ortağın hisse satışından doğan kazancı, ortaklık hakkını iktisap tarihinden itibaren kaç ay/yıl geçerse geçsin değer artış kazancı olarak Gelir Vergisi’ne tabi tutuluyor (GVK Mükerrer Md. 80/1,4). Vergiye tabi olmamak için, pay (hisse) senetlerinin bastırılmış olması ve bu senetlerin iki yıl elde tutulmuş olması yeterli.
Özellikle, şirketinizin yeterince değer kazandığını düşünüyorsanız veya melek yatırımcıysanız gerçekleştirecek olduğunuz satışların vergisi, şirket ortağı olarak şahsınızdan aranılacağı için, bu önemli ayrımı ve uygulamayı atlamamanız son derece önemli.
Üstelik, rakam büyüdükçe, elde edilen vergisel avantajı siz düşünün!
Kaynak:dunya.com
Berkay ÖZGÜVEN
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir