Evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi, bugünkü yazımız yüzde 5 uyumlu mükellef indirimi ile ilgili!
Yüzde 5 uyumlu mükellef indirimi, çağdaş vergiciliğinin en güzel örneklerinden birisi,. Bu düzenlemeye göre, aranılan şartları taşıyan mükellefler, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5’ini, ödemeleri gereken gelir ve kurumlar vergilerinden düşerek, kalanını ödüyorlar (GVK. mükerrer 121. madde, 301, 312 ve 317 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğleri).
Neden böyle bir yazı yazmaya ihtiyaç duyduk?
Çünkü, herhangi bir sürpriz uzatma olmadığı takdirde, 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesinde son gün, bugün! Kurumlar vergisi beyannamelerinin büyük bir kısmı hala verilemedi, verilmiş olanlarda ise beyannamenin verileceği son gün olan bugün içinde cezasız ve faizsiz olarak düzeltme yapılması mümkün bulunuyor. Bu nedenle, yüzde 5 indirimin henüz verilemeyen beyannamelerde unutulmaması, verilmiş olanlarda ise bugün gerekli düzeltmenin yapılması için bir hatırlatmada bulunmak istedik.
Yüzde 5’i küçümsemeyin, 2 milyon TL’ye kadar indirimden yararlanma hakkınız var!
Maalesef uygulamada yüzde 5 uyumlu mükellef indiriminin küçümsendiğini, hatta “yüzde 5 indirim oranı çok düşük, yararlansak ne olacak, yararlanmasak ne olacak” şeklinde serzenişlerde bulunulduğunu görüyoruz.
Oran konusunda hak vermekle beraber, yüzde 5 indirimin küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü, 2022 yılında vereceğiniz 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannameniz nedeniyle 2 milyon TL’ye kadar vergi indiriminden yararlanmanız mümkün bulunuyor (317 Seri No.lu GV Genel Tebliği). Beyanname üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinde yapılacak 2 milyon TL’lik indirim, küçümsenecek bir tutar değil!
İndirim düzenlemesi yeni bir şey değil, 5 yıldır yürürlükte!
Yüzde 5 uyumlu mükellef indirimi 2018 yılından bu yana yürürlükte. Yani, 5 yıldır uygulanıyor. Bu 5 yıllık süreçte söz konusu düzenleme 7162, 7194, 7338 sayılı Kanunlar ve 700 sayılı KHK ile olmak üzere tam 4 defa değiştirildi. Yapılan değişikliklerin tamamı uyum şartlarının mükellefler lehine iyileştirilmesine yönelik!
Yeri gelmişken hemen belirtelim, uyumlu mükellef indirimi ile ilgili yasal düzenlemede iyileştirme veya yumuşatma değil de, sanki maddenin yeniden yazılması – kaleme alınması daha doğru olacak gibi. Mevcut düzenleme “yararlandırma” değil de, sanki “yararlandırmama” üzerine kurgulanmış gibi. Belirlenen tüm şartlar olumsuzluk üzerine! Öncelikle bu anlayıştan kurtulmak lazım. Doğan her insan suçlu olarak doğmuyor, suç işlerse suçlu olarak kabul ediliyor, yaptırımlar uygulanıyor. Aynı şey vergi mükellefiyeti için de geçerli. Yasal düzenlemeler daha baştan yararlandırmama üzerine kurgulanıyor, bu son derece yanlış bir yaklaşım! Çünkü, ülke olarak vergiye uyumlu, vergisel ödevlerini yerine getiren mükellef sayısının artırılmasına ihtiyacımız var. Devletimizin yasal süresinde ödenen her kuruş vergiye ihtiyacı var. 7326 sayılı son yapılandırma yasasının Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında Maliye yetkilileri, 277 Milyar TL. kesinleşmiş vergi alacağının 83 Milyar TL.sinin tahsil olanağının kalmadığını açıkladı. Yıllara göre artarak devam eden bu tutar, ülkemiz için oldukça yüksek. İşte süresinde tahsilat açısından da, vergiye uyumlu mükellef sayısının artırılması lazım.
Peki, 2021 yılında kaç mükellef bu indirimden yararlandı?
31 Aralık 2021 tarihi itibariyle uyumlu mükellef indirimi statüsü kapsamına giren gelir ve kurumlar vergisi mükellefi sayısı, tam olarak 3 milyon 4 bin.
Peki, bu 3 milyon 4 bin mükelleften kaç tanesi uyumlu mükellef indiriminden yararlandı? Şimdi sıkı durun, 2020 yılına ilişkin olmak üzere 2021 yılında verilen gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri nedeniyle 29.425 gelir vergisi ve 35.153 kurumlar vergisi mükellefi olmak üzere toplam 64.578 mükellef yüzde 5 indirimden yararlandı. Yani, indirimden yararlananların sayısı, kapsama giren mükellef sayısının yüzde 2,15’i! Bu oran ve uyumlu mükellef sayısı çok düşük. Bu sayı ve oranın acilen ve kademeli bir şekilde artırılması şart. 2021 yılında 29.425 gelir vergisi mükellefi toplamda 141 milyon 300 bin TL, 35.153 kurumlar vergisi mükellefi ise toplamda 1 milyar 610 milyon TL. vergi indiriminden yararlandı.
Bunların tamamı Maliye’nin açıkladığı resmi rakamlar.
Neden az sayıda mükellef bu indirimden yararlanıyor?
Bunun tam olarak 2 nedeni var.
Birincisi, yüzde 5 indirim için aranılan şartların, sahaya ve hayatın olağan akışına uygun belirlenmemesi. Lehe yapılan tüm değişikliklere rağmen, bu olumsuzluk maalesef devam ediyor, indirimden yararlanan mükellef sayısı bir türlü artırılamıyor. Düzenleme yararlandırma değil de, sanki yararlandırmama üzerine kurgulanmış gibi. Gerçekten anlaşılır gibi değil! Bize göre, mükellefler bu statüyü kazanmaya değil de, kaybetmemeye yönlendirilmeli!
İkincisi ise, mükelleflerin bu indirimden yararlanmaktan çekinmeleri. Yüzde 5 uyumlu mükellef indiriminden yararlanmak mayınlı tarlada yürümek gibi bir şey. Ülkemizde uyumlu mükellef statüsü için belirlenen şartların ihlal edilmemesi veya vergisel bir kazaya uğranılmaması hemen hemen imkânsız gibi bir şey. Mevcut durumda, şartların ihlali halinde, sadece ihlal edilen yılın indirim tutarı değil, geçmiş 3 yılın vergi indirimleri geri isteniliyor. Bu da, aranılan şartları taşıyan mükelleflerin bir kısmının, karşılaşacakları riskli durumlar nedeniyle bu indirimden yararlanmamayı tercih etmelerine neden oluyor. Yani, mükellefler, hakları olduğu halde söz konusu indirimden yararlanmak istemiyorlar. Tabi ki, bu da, yüzde 5 indirimden yararlanan mükellef sayısını azaltıyor.
Yüzde 5 indirimden hangi mükellefler yararlanabiliyor?
Yüzde 5 vergi indiriminden,
– Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar,
– Kurumlar vergisi mükellefleri (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç)
yararlanabiliyor.
İndirim hangi vergiler için geçerli?
Yüzde 5 vergi indirimi uygulaması, sadece yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi için geçerli. Bunlar dışında kalan KDV, damga vergisi, MTV, ÖTV, veraset ve intikal vergisi, emlak vergisi, değerli konut vergisi vb. için yüzde 5 vergi indirimi uygulanmıyor.
Hangi şartlar aranıyor?
Kurumlar vergisi mükelleflerinin yüzde 5 vergi indiriminden yararlanabilmeleri için,
1) 2019, 2020 ve 2021 hesap dönemlerine ait vergi beyannamelerinin (yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken KDV ve ÖTV beyannameleri) kanuni süresi içerisinde verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması (kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmıyor),
2) Yukarıda belirtilen süre içerisinde kesinleşmiş olması koşuluyla vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan indirim tutar sınırının (2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesi için 2 milyon TL) yüzde 1’ini aşmaması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmıyor),
3) Vergi indiriminin hesaplanacağı 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları ve fer’i alacaklar dâhil) bin Türk Lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,
4) 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde sayılan kaçakçılık suçu fiillerinin işlenmemiş olması
gerekiyor.
Vergi indiriminden yararlanmada hangi vergi beyannameleri esas alınıyor?
Yüzde 5 vergi indiriminden yararlanılabilmesi için sadece gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin değil, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri, vergi dairelerine verilmesi gereken KDV ve Özel Tüketim Vergisi beyannamelerinin yasal süresinde verilmesi ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de, vergi indiriminin hesaplanacağı gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihte ödenmiş olması gerekiyor.
Yararlanılacak vergi indirimi tutarında bir üst sınır var mı?
Evet, yararlanılacak vergi indirimi tutarı sınırsız değil, bir üst sınır var! Hesaplanan indirim tutarı, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 2 milyon TL’den fazla olamıyor (317 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği).
Vergi indirimi nasıl uygulanıyor?
Vergi indirimi, kapsama giren ve gerekli şartları taşıyan mükelleflerin yıllık kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5’inin, vergi dairesine ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilmesi (düşülmesi) şeklinde uygulanıyor. Şartları taşıyan mükellefler, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinin yüzde 5’ini, vergi indirim tutarı olarak hesaplıyorlar. Vergi indirimi tutarı, her hal ve takdirde 2 milyon TL.den fazla olamıyor. Hesaplanan indirim tutarı, öncelikle bu beyannameler üzerinden ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden düşülüyor, yani mükellefler vergi indirim tutarı kadar daha az vergi ödüyorlar. Vergi indirimi tutarının ödenmesi gereken vergiden fazla olması halinde ise kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebiliyor. Ancak, bu süre içerisinde mahsup edilemeyen tutarlar mükelleflere iade edilmiyor. Yani, iade hakkı ortadan kalkıyor.
Şartları taşımadığı sonradan tespit edilenlere ne işlem yapılıyor?
Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti halinde, ilgili vergilendirme döneminde indirim nedeniyle ödenmeyen vergiler mükelleflerden vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın geri isteniliyor.
Yüzde 5 indirim nasıl muhasebeleştiriliyor?
Maliye’nin yüzde 5 indirimin nasıl muhasebeleştirileceği konusunda Tebliğ ya da Sirküler düzeyinde bir düzenlemesi bulunmuyor. Dolayısıyla, bu indirimin muhasebeleştirilmesi konusunda bir uygulama birliği yok! Herkes kendi görüşüne göre muhasebeleştiriyor. Ancak, uygulamada ağırlıklı olarak iki şekilde muhasebeleştiriliyor.
Birinci yöntem: İndirim tutarının 570 geçmiş yıllar karları hesabına ilave edilmesi
Yüzde 5 oranındaki indirim tutarının gelir tablosu ile ilişkilendirilmeden bilanço hesapları ile kayıtlara alınması, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesiyle beraber, 136 Diğer Çeşitli Alacaklar hesabına borç yazılarak, karşılığında 570 Geçmiş Yıllar Karları Hesabına ilave edilmesi gerekiyor. Bu görüşe göre, indirim tutarı vergi karşılıklarını ilgilendirdiğinden, yani geçmiş yıl karları ile ilgili olduğundan, 570 Geçmiş Yıllar Karları Hesabına ilave edilmesinden başka seçenek bulunmuyor.
İkinci yöntem: İndirim tutarının gelir kabul edilmesi (602 no.lu hesap)
Yüzde 5 indirim tutarı ödenmesi gereken vergiden mahsup edilebildiğinden veya fazla olması halinde kalan tutar, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebildiğinden, mükellefler açısından kurumlar vergisine tabi olmayan bir gelir niteliğinde bulunuyor. Şimdi, indirim tutarı gelir olarak kabul ediliyorsa neden kurumlar vergisine tabi tutulmuyor diye düşünülebilir. Çünkü, hesaplanan kurumlar vergisi kurum kazancının tespitinde nasıl indirim olarak kabul edilmiyorsa (KVK Mad. 11), yüzde 5 indirimden kaynaklanan bu gelirin de kurumlar vergisi hesaplamasında gelir olarak kabul edilmemesi gerekiyor. Bu nedenle, yüzde 5 indirim tutarının 136 Diğer Çeşitli Alacaklar hesabına borç yazılarak, 602 Diğer Gelir Hesabına alacak yazılmak suretiyle muhasebeleştirilmesi, daha sonra ise gelir olarak kayıtlara alınan bu tutarın, indirimin hesaplandığı ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde indirim olarak beyan edilmesi gerekiyor.
Maliye her iki muhasebeleştirme yöntemine de onay veriyor!
Yukarıda da ifade edildiği üzere, Maliye’nin bu konuda Tebliğ ya da Sirküler düzeyinde bir düzenlemesi bulunmuyor. Ancak, yapılan bir başvuruya ilişkin olmak üzere verdiği yazılı bir görüşü var. Hiç uğraşmayın, bu yazılı görüş, özelge niteliğinde olmadığından, Maliye’nin özelge havuzunda da yer almıyor.
Maliye, söz konusu yazısında,
“2017 hesap dönemine ilişkin olarak 2018 hesap döneminde verilen kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan yüzde 5 indirim tutarının mükellef kurum tarafından 2018 hesap dönemi kazancının tespitinde gelir kalemi olarak dikkate alınmış olması halinde, bu tutarın 2018 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde “diğer indirim ve istisnalar” bölümünde gösterilmesinin mümkün olduğunu, bunda bir sakınca bulunmadığını”
belirtmiş bulunuyor (GİB’in 14.11.2019 tarihli ve 27238360-125.32-E.157432 sayılı yazısı, ayrıca, bu konuda ayrıntılı açıklamalar ve örnekler için bkz. Suat SARIGÜL, Vergisel Yönleriyle Genel Muhasebe (5. Baskı), Vergi Müfettişleri Derneği Yayını, Haziran 2020, s.514 vd.)
Maliye’nin bu yazılı görüşünden şu sonuçlar ortaya çıkıyor:
– Hak kazanılan yüzde 5 indirim tutarı, kurumlar vergisine tabi bir gelir değil!
– Bu indirim tutarı gelir olarak olarak muhasebeleştirilse dahi bu gelir, gelir ve kurumlar vergisine tabi bir kazanç (gelir) değil. Gelir olarak muhasebeleştirilmişse, vergiye tabi olmaması için gelir vergisi beyannamesinde “Diğer İndirimler”, kurumlar vergisi beyannamesinde ise “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde indirim olarak beyan edilebilir.
– Gelir olarak dikkate alınmamışsa, doğrudan 570 Geçmiş Yıllar Karları Hesabına ilave edilebilir.
Maliye’nin bu konuda her iki görüşü de uygun görmesi, Nasrettin Hoca’nın bir fıkrasını akla getiriyor:
“Kadılık yaptığı sırada Nasreddin Hoca’ya bir adam gelip başından geçen bir olayı anlatmış. Giderken sormuş: Haklı değil miyim Hocam? “Haklısın,” demiş Hoca. Biraz sonra başka biri gelmiş, aynı olayı kendi yorumuna göre anlatmış. Sonra sormuş: Haklı değil miyim Hocam? Ona da “Haklısın,” demiş Hoca. Adam gittikten sonra karısı içerden seslenmiş: “Efendi ikisine de haklısın dedin, birisi haksız olmalı değil mi?” dediğinde; “Sen de haklısın Hanım” demiş Hoca.”
Durumunuzu interaktif vergi dairesinden öğrenebilirsiniz!
Vergiye uyumlu olup olmadığınızı ve vergi indiriminden yararlanma durumunuzu İnteraktif Vergi Dairesinden kolaylıkla öğrenebiliyorsunuz. Bunun için vergi dairesine gitmenize veya sormanıza gerek yok.
Kaynak:dunya.com-Abdullah TOLU